Kapat
SETA - Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı

SETA - Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı

Koronavirüs | Covid-19 Dosyaları

Küresel bir tehdit oluşturan yeni tip Koronavirüs
(COVID-19) ile mücadele sürecini inceleyen SETA çalışmaları.

COVID-19 Ana Sayfaya Git
SETA Sitesine Git

ÖncekiSonraki
Güney Kore’nin Koronavirüsle Mücadelesi

Güney Kore’nin Koronavirüsle Mücadelesi

- Deniz İstikbal 23 Mart 2020

1. Güney Kore’de Koronavirüs ne zaman ve nasıl ortaya çıktı?

Ocak’ın son günlerinde Koronavirüsün (COVID-19) Güney Kore’ye ulaştığını duyuran hükümet ilgili bakanlıkların (Sağlık ve İçişleri bakanlıkları), yerel yönetimlerin ve birçok kamu kurumunun koordinasyon ile hareket etmesini sağlamıştır. Hızlı test uygulamaları ile 30 kadar kişide tespit edilen Koronavirüs ülke genelinde kontrol altına alınmaya çalışılırken enfekte olmuş bir kişinin test uygulamasından kaçması sonucu salgın birçok insana bulaşmıştır. Kaçan kişinin üst düzey bir kilise görevlisi olması nedeniyle düzenlenen ayinde virüsün birçok vatandaşa bulaşması panik ortamının oluşmasına zemin hazırlamıştır. 20 Şubat’ta artmaya başlayan vakalar öncelikle günlük 200 kişiye ulaşmış, on gün sonra ise 900’ün üzerine çıkarak vaka sayısının 3 binli rakamlara erişmesine sebep olmuştur. 1-10 Mart arasında hükümetin uyguladığı test uygulamaları ile salgına yakalananların hızlı bir şekilde tespiti sağlanmış ve bu sayede vaka sayısı 20 Mart itibarıyla günlük 100’ün altına düşmüştür

Güney Kore salgın hastalıklarla mücadele için farklı önlemlere başvurmaktadır. Ancak vatandaşların özgürlüklerine kısıtlama getirerek değil kamu kurumlarını mobilize ederek salgına hızlı bir şekilde test kitleri ile müdahale etmektedir. Bu sayede Koronavirüs de ülke geneline yayılmamıştır.

2. Koronavirüsün ülke geneline yayılmamasının arkasında hangi nedenler var?

Vatandaşların dışarıya çıkmasına engel koymayan, spor salonlarının açık olduğu, insanların işlerine diğer ülkelere kıyasla daha rahat bir şekilde gittiği ve herhangi bir yağma hareketine sahne olmayan Güney Kore salgınla mücadelede 316 binden fazla kişiye test uygulamıştır. Nüfusuna oranla dünyada en başarılı test uygulama sistemini inşa eden hükümet SARS ve MERS gibi salgın hastalıklarla mücadeleden tecrübeler kazanmıştır. Kazanılan tecrübelerin başında ise enfekte olmuş kişilerin tespiti ve izolasyonu büyük önem taşımaktadır. Özellikle 2015’te Ortadoğu merkezli MERS hastalığının ülkeye geldiğini gören hükümet vatandaşların sağlıklı ve güvenilir bilgiye ulaşmasını sağlamış ve kişilerin hastalık konusunda bilinçlenmesini temin etmiştir. Alınan tedbirler sayesinde 186 kişiye bulaşan ve 36 kişinin ölümüne neden olan MERS kısa bir sürede kontrol altına alınmıştır. Hükümetin virüsün bulaştığı bölge, şehir, kasaba ve kişilerin bilgilerini paylaşmaması panik ortamının oluşmasına engel olmuştur. Halka doğru bilginin aktarılmasını kanunlarla koruma altına alan Güney Kore salgın hastalıklarla mücadele için farklı önlemlere başvurmaktadır. Ancak vatandaşların özgürlüklerine kısıtlama getirerek değil kamu kurumlarını mobilize ederek salgına hızlı bir şekilde test kitleri ile müdahale etmektedir. Bu sayede Koronavirüs de ülke geneline yayılmamıştır.

3. Güney Kore hükümeti Koronavirüs ile mücadelede nasıl başarı elde etti?

Ülke genelindeki vakaların yüzde 60’ından fazlasının kaynağı olan Shincheonji Jesus Kilisesi 5 bine yakın kişinin hastalığa yakalanmasına sebep olmuştur. Hastalığı önleyeceği düşüncesi ile kilisede yapılan ayin sonrası tek bir sprey kabı kullanılarak ağız yoluyla insanlara tuzlu su verilmesi salgının yayılmasını sağlamıştır. Hastalığın Koronavirüs testinden kaçan 31. vaka olarak bilinen taşıyıcı nedeniyle kilisedeki insanlara bulaştığı ve ortak kullanılan sprey sebebiyle 5 bin bine yakın kişinin salgına yakalanmasına neden olduğu anlaşılmıştır. Bu durum hükümetin enfekte olan kişilere hızlı bir şekilde test uygulamasını beraberinde getirmiş ve kilise ile bağlantılı olan kişiler ayrım gözetmeden karantinaya alınmıştır. Seul Call Center’da 123 kişiye bulaşan hastalığın tespit edilmesi hükümeti yine aynı önlemleri almaya itmiştir. Bu kişilerin hastanelerde karantinaya alınması ile 23 milyonluk nüfusuyla dünyanın en büyük metropollerinden biri olan Seul’de salgının yayılması engellenmiştir.

Günümüze kadar ülkedeki herhangi bir sağlık personelinde tespit edilmeyen Koronavirüs, MERS ve SARS salgınlarından önemli dersler alındığını göstermektedir. Ayrıca hükümetin Koronavirüs testleri pozitif çıkan hastaların kredi kartı, telefon ve diğer şahsi araçlarına el koyması dışarıya bilgi sızmasının önüne geçmiştir. Bu sayede hasta ile yakın temasta olan kişilerin testten kaçmaması sağlanmıştır. Testin pozitif çıktığı kişilerin bilgilerinin sosyal medya veya diğer iletişim kanalları aracılıyla paylaşılmaması hükümet yetkililerinin salgınla mücadelesini ve başarısını etkileyen diğer etmenler arasında bulunmaktadır. Ayrıca Koronavirüs rastlanan hastaların karantinadan kaçmaya teşebbüs etmesi 2 bin 500 dolar cezayı beraberinde getirmektedir. Fakat eğer kişi karantina şartlarına yine uymayı reddederse bu rakam 8 bin bin dolara kadar çıkabilmekte ve bir yıla kadar hapis cezası da verilebilmektedir. İyileştiği düşünülen hastalara ise ikinci bir Koronavirüs testi uygulanmakta ve eğer test negatif çıkarsa hastanın karantinadan ayrılmasına izin verilmektedir.

4. Güney Kore’nin Koronavirüs ile mücadelesini diğer ülkelerden ayıran özellikler nelerdir?

Güney Kore’de Koronavirüsün bulaştığı toplam kişi sayısı 8 bin 879’dur. Diğer ülkelerle kıyaslandığında virüsün bulaştığı kişi sayısının nispeten düşük olduğu görülmektedir. Salgının geniş kitlelere yayılmamasının nedenleri arasında ise hızlı bir şekilde koordine olan kamu kurumlarının önemli bir etkisi vardır. Salgının görüldüğü ilk günlerde harekete geçen Güney Kore diğer ülkelere nazaran başından itibaren Koronavirüs ile mücadeleyi ciddiye almıştır. Bunu uygulanan hastalık test kitlerinde görmek mümkündür. Örneğin İtalya 206 bin, Rusya 143 bin ve ABD 104 bin test yaparken Güney Kore ise 316 bin kişiye Koronavirüs testi uygulamıştır. Fazla test uygulanması hastalığın tespitini sağlamış ve virüsün bulaştığı kişiler toplumdan izole edilerek karantinaya alınmıştır. Böylelikle salgının daha fazla insana bulaşmasının önüne geçilmiştir.

OECD ülkeleri arasında en gelişmiş sağlık altyapılarından birine sahip olan Güney Kore kanser tedavisinde yüzde 72’lik iyileşme oranıyla diğer ülkelere örnek teşkil etmektedir. Bloomberg’in yayımladığı sağlık sistemi (Kişi başı gelir üzerinden sağlık harcaması miktarı ve ortalama yaşam süresi dikkate alınarak hesaplanmıştır) sıralamasında en iyi dördüncü ülke olan Güney Kore hastalık bulaşmış vatandaşların temel ihtiyaçlarını karşılaması için kişi başı 350 dolarlık bir ödeme yapılacağını duyurmuştur. 2015’te MERS hastalığı döneminde iki ay gibi kısa bir sürede 17 bin kişiye hastalık testi uygulayan Güney Kore Koronavirüs için gelişmiş ülkelere kıyasla kişi başı on kattan fazla test uygulamıştır. 2003’te SARS hastalığına karşı da aynı tedbirleri uygulayan ülke 7 bin 800 kişi ile salgının sınırlı kalmasını sağlamıştır. Koronavirüse karşı günlük 15 binden fazla kişiye test uygulama kapasitesine sahip Güney Kore enfekte olmuş kişilerden az kayıp yüzdesine sahip bir ülkedir. Diğer ülkelerde ölüm oranı yüzde 2-4 arasında değişim gösterirken bu oran Güney Kore’de yüzde 1-1,5 arasındadır.

5. Güney Kore’yi Koronavirüsle mücadelede zorlayan etmenler nelerdir?

Koronavirüs nedeniyle Güney Kore won’unda son iki aylık süreçte yüzde 8’lik bir değer kaybı meydana gelmiştir. Dünya genelinde neredeyse diğer bütün para birimlerinde aynı değer kaybının olması ülkenin ekonomik olarak süreçten negatif etkilenmesinin sınırlı kaldığına işaret etmektedir. Ancak ulaşımın azaldığı, talebin düştüğü bir dönemde dünya piyasalarında meydana gelen ani şokların Güney Kore’yi de etkisi altına alması kaçınılmazdır. Maske sıkıntısının diğer ülkelere nazaran daha az olduğu Güney Kore’de bilgi kirliliği nedeniyle bazı münferit olaylar baş göstermiştir. Özellikle hükümetin Ocak’ta Çin’den gelen kişilere giriş yasağı getirmemesi nedeniyle salgının ülkeye yayıldığını vurgulayan farklı gruplar mevcuttur. Farklı dinlere mensup olanların salgına dair bilgi paylaşımından kaçınması ise hükümeti sert önemler almaya itmektedir. Özellikle ülkede hastalığı kapanların büyük oranda bir kilisede yaşanan toplantı nedeniyle enfekte olmuş olması hükümetin yeterli düzeyde önlem alamadığı eleştirilerini gündeme taşımıştır. Ancak dünyadaki diğer ülkelere bakıldığında Güney Kore’nin virüsle mücadelede nispeten daha başarılı olduğu görülmektedir. Salgının ortaya çıktığı Çin’den sonra dünyada en fazla Koronavirüs testini uygulayan ülke olan Güney Kore –İtalya, İspanya ve ABD’ye kıyasla– hem halk ile iletişimi sağlamış hem de hastalığa hızlı bir şekilde müdahalede bulunmuştur.

Deniz İstikbal
Deniz İstikbal