Hollanda’nın Kısmi Karantina Sonrası Normale Dönüş Süreci
- Özge Güneç1. Hollanda’nın koronavirüs salgınındaki genel durumu nedir?
27 Şubat’ta İtalya’nın Lombardiya bölgesinden dönen bir kişiye teşhis konmasıyla koronavirüs (Covid-19) ile ilk kez yüzleşen Hollanda’da tarihler 7 Mayıs’ı gösterdiğinde koronavirüs tespit edilen kişi sayısı 41 bin 319’e ulaşmıştır. Fakat hastalık belirtisi gösteren herkese test yapılmadığından enfekte olan hasta sayısının açıklanan rakamların çok üstünde olduğu düşünülüyor. Hollanda Ulusal Halk Sağlığı ve Çevre Enstitüsünün (RIVM) günlük olarak açıkladığı verilere göre ise 5 bin 204 kişi salgın sebebiyle hayatını kaybetmiştir. Hollanda içerisindeki vaka sayılarının dağılımına baktığımızda Kuzey-Brabant bölgesi salgından en çok etkilenen bölge olarak başı çekiyor.
27 Şubat’taki ilk koronavirüs teşhisini takiben vaka sayılarının büyük bir hızla artmaya başlaması sonucu hükümet salgının yayılmasını önlemek amacıyla 9 Mart’ta ilk olarak alınması gereken hijyen önlemlerini açıkladı. Bu tarihten itibaren de alınan önlemlerin dozu her seferinde artırılarak okul, restoran ve kafelerin kapatılmasına karar verildi. Dikkat çekici olan ise diğer birçok ülkeden farklı olarak Hollanda’da giyim mağazalarının açık kalmasına izin verilmesiydi. Aynı şekilde ev ziyaretleri sadece üç kişiyle kısıtlandı ve tamamıyla bir yasak getirilmedi.
Hollanda’nın koronavirüs salgınındaki genel durumu nedir? Koronavirüsle mücadele sürecinde Hollanda’nın karşılaştığı zorluklar nelerdir? Hollanda’nın normale dönüş sürecinde takip edeceği adımlar nelerdir? Hükümetin karantinadan çıkış sürecinde almayı planladığı önlemlere verilen tepkiler ne yönde? Koronavirüs salgınıyla başlayan sürecin Hollanda ekonomisine maliyeti ne oldu?
2. Koronavirüsle mücadele sürecinde Hollanda’nın karşılaştığı zorluklar nelerdir?
Koronavirüsle mücadele süreci Hollanda’da farklı sorunları da beraberinde getirdi. Öncelikle okulların kapatılması ile uzaktan eğitim modeline geçmek zorunda kalan okullar mevcut bir altyapının olmaması sebebiyle zorluk yaşadılar. Ayrıca bütün çocuklara ulaşılamaması da bu noktada önemli bir eksiklik olarak görüldü.
Koronavirüsle mücadelede belki de en büyük rolü üstlenen Sağlık Bakanı Bruno Bruins’ün, salgının en üst noktaya ulaştığı dönemde istifa etmesi ülkede şok etkisi yarattı. Temsilciler Meclisindeki bir oturum sırasında baygınlık geçiren Bakan Bruins sağlığının koronavirüs kriziyle mücadele için gereken tempoyu kaldırmaya elverişli olmadığını belirterek Kral Willem I’e istifasını sundu. Başbakan Mark Rutte daha önce sağlık bakanlığı yapmış olan Hugo de Jonge’yi bakanlık görevine getirerek krizin büyümesini engelledi. Diğer birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi Hollanda’da da tıbbi maske ve diğer koruyucu ekipman eksikliği ilk sırada çözülmeyi bekleyen bir sorun olarak ortaya çıktı. Dünya çapında tıbbi maske ve koruyucu ekipmana olan ihtiyacın birdenbire artması bu ürünlerde kıtlık yaşanmasını da beraberinde getirdi. Sağlık Bakanı’nın her hafta iyileşme sözü vermesine rağmen Nisan ortasında sorunun hala çözülememiş olması Hollanda Temsilciler Meclisinde huzursuzluğa yol açtı. Avusturya’ya atıfta bulunarak süpermarket girişlerinde bile maske dağıtıldığını belirten Yeşiller Partisi Grup Başkanı Jesse Klaver Hollanda’nın tıbbi zorunluluk için bile maske temin edememesinin kabul edilemeyecek olduğunu belirterek Bakan Jonge’yi ağır bir dille eleştirdi.
Hollanda’nın sağlık alanında karşılaştığı tek sorun bu değildi. Hasta sayısının hızla artmasına karşılık yoğun bakım ünitelerinin ihtiyaca cevap veremeyecek seviyede olması da ülkenin karşılaştığı, çözülmeyi bekleyen bir diğer önemli sorun oldu. İlk etapta yoğun bakım ünitelerinin sayısı artırılırken daha sonra bir solunum cihazını iki hastada kullanabilmek için çözümler üretildi. Hastalar için bazı tehlikeleri beraberinde getirecek olmasından dolayı bu yöntem tercih edilmedi. En son olarak da gözler Almanya’ya çevrildi ve yoğun bakımda tedavi görmesi gereken hastalar Almanya’da yer sıkıntısı olmayan hastanelere nakledildi.
3. Hollanda’nın normale dönüş sürecinde takip edeceği adımlar nelerdir?
Nisan ortasından itibaren hem hastanede tedaviye alınan hastaların hem de ölüm oranlarının gitgide azalmaya başlaması kamuoyunda günlük hayatın normale dönmesiyle ilgili beklentiler oluşturdu.
Grafik 1. Hollanda’da Koronavirüs Nedeniyle Günlük Ölüm Sayısı (27 Şubat-6 Mayıs)
Kaynak: “Aantal Bij de GGD Gemelde Patiënten Naar Meldingsdatum”, Hollanda Ulusal Halk Sağlığı ve Çevre Enstitüsü (RIVM), 7 Mayıs 2020, https://www.rivm.nl/coronavirus-covid-19/grafieken, (Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020).
Başbakan Rutte 6 Mayıs’ta yaptığı basın toplantısında koronavirüs tedbirlerinin aşamalı olarak kaldırılmasını içeren bir yol haritası sundu. Başbakanın zaman çizelgesi dört aşamadan oluşuyor. Her aşamanın uygulanmaya başlayacağı tarihler, kaldırılacak önlemler ve dikkat edilecek hususlar şu şekildedir.
Birinci aşamada 11 Mayıs’tan itibaren aşağıdaki tedbirler kaldırılacak:
- Kuaförler, berberler ve güzellik salonları bu tarihten itibaren tekrar çalışabilecek. Bu iş yerlerinin şimdilik sadece randevuyla çalışmalarına izin verilecek. Buna ek olarak iş yeri sahipleri randevu verirken müşterilerinin koronavirüse işaret edebilecek şikayetleri olmadığından emin olmak zorundalar. Sosyal mesafe kuralına uyma zorunluluğu da geçerliliğini koruyor. Bu durum aynı zamanda iş yerlerinin tam kapasiteyle çalışamayacakları anlamına geliyor.
- Kütüphaneler tekrar hizmet vermeye başlayacak ve dışarıda olduğu takdirde yeniden spor yapılabilecek. Tenis ya da golf gibi sporların sosyal mesafeyi korumak için oldukça uygun olduğu belirtiliyor.
- İlkokullar eğitime tekrar başlayacak. Sınıflar ikiye bölünecek ve öğrenciler yarı zamanlı okula gidecek. Geri kalan zamanda uzaktan eğitime devam edilecek.
İkinci aşama tedbirlerin 1 Haziran’da kaldırılması bekleniyor. Söz konusu tedbirler aşağıdaki gibidir:
- Toplu taşıma tekrar normal saatlere göre hizmet vermeye başlayacak.
- Bu tarihten itibaren yüz maskesi takma zorunluluğu getirilecek ancak bu maske tıbbi maske olmayacak. Zira sağlık sektöründeki tıbbi maske ve koruyucu ekipman kıtlığı devam ediyor.
- Ortaokul düzeyindeki okullar tekrar açılacak.
- Restoran, kafe, tiyatro, müze ve konser salonları yeniden kapılarını açacak. Bu yerlerde aynı anda en fazla otuz kişinin bulunmasına izin verilecek.
- Tüm bunlara ek olarak Sağlık Bakanı bu tarihten itibaren isteyen herkesin test yaptırmasına olanak sağlanacağını duyurdu. Bunun yanında virüs taşıdığı tespit edilen bir kişinin tüm ailesiyle birlikte iki hafta karantinaya alınacağı belirtildi.
Üçüncü aşama 1 Temmuz’dan itibaren geçerli olacak. Kaldırılacak önlemler ve dikkat edilmesi gereken hususlar şu şekildedir:
- Ortak duş ve tuvalet alanları da dahil olmak üzere kamp alanları ve tatil parklarının yeniden hizmet vermesine izin verilecek.
- Restoran, kafe ve tiyatrolara aynı anda kabul edilecek kişi sayısı yeterli alan bulunduğu ve rezervasyonla çalışıldığı takdirde yüz kişiye çıkarılabilecek.
- Kiliseler, kongre merkezleri ve krematoryumlarında yüz kişiye kadar toplantı yapmalarına izin verilecek. Bunun yanında yüz kişiye kadar olan düğünler de yapılabilecek.
Dördüncü ve son aşamada 1 Eylül itibarıyla kaldırılması beklenen önlemler şu şekilde açıklanmıştır:
- Futbol gibi yakın temas gerektiren sporlara ve dolayısıyla futbol maçları da dahil olmak üzere tüm spor faaliyetlerine yeniden başlanabilecek. Ancak izleyici kabul edilemeyecek.
- Ayrıca sauna, spor salonları ve kumarhanelerin de kapılarını açmalarına izin verilecek. Bunun yanında spor kulüpleri için her branşta daha erken açılıp açılamayacağını belirlemek için araştırmalar yapılacak.
Büyük çaplı festivallerin ve konser organizasyonlarının ne zaman başlayacağı konusunda henüz bir karar alınmadı. Bu konular 1 Eylül’e kadar tekrar gözden geçirilecek. Ancak herkes akıllıca davranmaya ve kurallara uymaya devam ederse Hollanda’nın kilidinin açılabileceğini belirten Başbakan Rutte tamamen ne zaman normale dönüleceğinin ise belli bir tarihinin olmadığını vurguladı. Ayrıca Rutte açıklanan çıkış planını değiştirme hakkının saklı olduğunu, virüsün tekrar yayılmaya başlaması halinde kısıtlamaların yeniden uygulanabileceğini ekledi. Bu yeni dönemde “Olabildiğince Evde Kal” sloganı yerini “Şikayetlerde Evde Kal” sloganına bırakıyor.
4. Hükümetin karantinadan çıkış sürecinde almayı planladığı önlemlere verilen tepkiler ne yönde?
7 Mayıs’ta Başbakan Rutte ve kabinesi iki haftadan sonra ilk kez koronavirüs krizi sonrası normale dönüş sürecinde izleyecekleri yol haritasını tartışmak için Hollanda Temsilciler Meclisinin karşına çıktı. Tartışmanın ana konusu hükümetin önlemleri gevşetme hızı oldu. Kabinenin daha iki hafta önce temkinli yaklaştığı konularda şimdi kapsamlı genişlemelere izin verecek olması tepki topladı. Bunun yanında ağız maskelerinin kullanımı ve gerekliliği de bir başka tartışma konusu oldu. Rutte kaldırılacak önlemleri “ekonominin ve toplumun yeniden açılması gerekli” diyerek savundu.
İlk olarak söz alan Liberal Parti (VVD) milletvekili Klaas Dijkhof önlemlerin gevşetilmesini desteklese de biraz daha beklenebileceğini ve daha dikkatli olunabileceğini düşündüğünü belirtti. Önlemlerin yeniden sıkılaştırılmasından endişe ettiğini de sözlerine ekledi. Açılmasına izin verilen ama tam kapasiteyle çalışmayan iş yerlerinin desteklenmesi gerektiğini söyleyerek spor konusunda daha belirgin tedbirlerin alınması beklediğini belirtti. Daha sonra söz alan ırkçı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders da önlemlerin kaldırılmasından memnun olduğunu fakat kuaför ve berberlerde ağız maskesinin zorunlu tutulmamasını eleştirdi. Wilders bu insanların kobay olarak kullanıldığını iddia etti.
Önlemlerin gevşetilmesini destekleyenler dışında bunun henüz daha erken olduğunu düşünenler de vardı. Yeşil Sol Partisi (GroenLinks) milletvekili Jesse Klaver önlemlerin gevşetilmesi için doğru zaman olmadığını ve bir-iki hafta daha beklenmesi gerektiğini söyledi. Sosyalist Parti (SP) milletvekili Lilian Marijnissen de hükümetin büyük bir risk aldığını ekleyerek test kapasitesi konusunda endişe ettiğini belirtti. 1 Haziran itibarıyla isteyen herkese test yapılacağının açıklanması üzerine Sağlık Bakanı’na test kapasitesini artırmak adına hangi adımları atacağı hususunda bir soru yöneltti. Komünist Parti (PvdA) milletvekili hükümeti verdiği sözleri tutmamakla eleştirirken önlemleri gevşetme kararının neye dayanarak verildiği konusunda açıklık getirilmesini talep etti.
Başbakan Rutte ise alınan kararları “Virüs tamamen ortadan kalkana kadar ülkeyi kilitli tutmak Hollanda gibi açık bir ekonomide düşünülemez” diye savundu. Rutte’ye göre takip ettikleri strateji “maksimum kontrol” ancak “maksimum sınırlama” değil. Maksimum sınırlamada koronavirüsün tamamen ortadan kalkmasını beklemeleri gerektiğini ama bunun mümkün olmadığını söyleyerek “İntiharlar, aile içi şiddet ve iflasların artmasına göz yumamayız” diyerek normale geçiş sürecine olabildiğince çabuk geçilmesinin gerekliliğini belirtti.
Birinci aşamada alınan kararlardan en çok endişe yaratan ise ilkokulların yeniden açılacak olması. Sadece Temsilciler Meclisi değil okullar, öğretmenler ve veliler de bu konuda oldukça endişeli. Hollanda Ulusal Halk Sağlığı ve Çevre Enstitüsünün çocuklarda virüsün yayılması konusunda yaptığı araştırmanın sonuçları tam olarak belli olmamasına rağmen okulların açılmasına karar verilmesi tepki topladı. Öğretmenler her ne kadar okula gitmek ve öğrencileriyle buluşmak için can atsalar da virüse yakalanmaktan ve ailelerine bulaştırmaktan ötürü büyük bir tedirginlik yaşıyorlar. Tavsiye edildiği gibi bir buçuk metrelik mesafeyi korumak okullarda neredeyse imkansız gibi gözüküyor. Rutte her ne kadar bu durumun virüsün yayılma hızına etki etmeyeceğinin uzmanlar tarafından onaylandığını söylese de gelecek haftalar okulların açılmasının virüsün yayılmasına ne gibi bir etkisi olacağını gösterecek.
5. Koronavirüs salgınıyla başlayan sürecin Hollanda ekonomisine maliyeti ne oldu?
Krizin başlarında hala iyi olarak tanımlanabilecek Hollanda ekonomisi krizin büyümesiyle tahmin edileceği gibi hızla kötüleşti. Hükümetin şirketlere, çalışanlara, girişimcilere ve serbest meslek sahiplerine krizin zararlarını en aza indirmek adına verdiği destekler bütçede büyük açık verilmesine sebep oldu. Nisan sonunda Ekonomi Bakanı Wopke Hoekstra yıllık Bahar Memorandumu’nda hükümet finansmanı hakkında yaptığı güncellemede hazinenin gittikçe kötüleşen şok edici durumunu gözler önüne serdi. İlk üç ayı atlatmak için açıklanan ilk yardım paketine 20 milyar avrodan fazla ayrıldı.
Beklenen vergi kaybına ve büyük ölçüde durgunlaşan ekonomiye eklenen ek harcamalar bu yıl gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) yüzde 1,7’si kadar olması beklenen bütçe fazlasının GSYH’nin yüzde 11,8’i kadarlık (92 milyar avro) bir bütçe açığına dönüşmesine sebep olacağı tahmin ediliyor. Ulusal borcun GSYH’nin yüzde 65’ine yükselmesi bekleniyor. Avro bazında başlangıçta tahmin edilen 387 milyar avrodan 100 milyar avro daha fazla. Ekonomi Bakanı “Bu çok yüksek bir oran. Savaş zamanı dışında aslında karşılaşmıyoruz. Daha önce emsali görülmemiş bir krizle karşı karşıyayız” sözleriyle durumun ciddiyetini açıkladı. Bu sene Hollanda ekonomisinde yüzde 6-8 arasında bir daralma öngörülüyor. Yaz sonunda ikinci bir salgın dalgasının bekleniyor olması ise ekonominin Nisan 2021’den önce tekrar normal seyrine dönmesi ihtimalini azaltıyor. Yapılan bu kasvetli tahminler neredeyse kesin gibi. İşlerin daha da kötüye gitmesi de seçenekler dahilinde. Tüm bunlara rağmen hükümet 1 Haziran’dan sonraki döneme yönelik ikinci bir acil durum paketi üzerinde çalışıyor. Hollanda diğer ülkelerle karşılaştırıldığında ekonomisi virüsten en çok etkilenen ülkeler arasında yerini alıyor.