Koronavirüs ile Mücadelede Yeni Risk Alanı 'İnfodemi'
- Turgay Yerlikaya
Koronavirüsün (COVID-19) Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından pandemi ilan edilmesinin ardından sorun bölgesel olmaktan çıktı ve küresel bir noktaya evrildi. Virüsün özellikle Avrupa’ya sıçramasının ardından sorunun ciddiyetine ilişkin tablo ortaya çıkmış oldu. Nitekim İtalya’nın proaktif olmayan tavrı ciddi tahribatlar yaşamasını da kaçınılmaz kıldı. Bunun yanı sıra İngiltere ve Hollanda’nın başlarda “sürü bağışıklığı” modelini uygulayacaklarını söylemesi ve özellikle yaşlıların süreç içerisinde korunamayacağına dair söylentiler Avrupa’nın genel anlamda Koronavirüs ile mücadelesinde başarısız olduğu izlenimini yarattı. Salgının Avrupa’nın hemen her ülkesinde görülmesi ve ortak mücadelede özellikle sağlık safhasında yetersizlikler yaşanması “Avrupa Birliği” (AB) idealinin reelde karşılığının olmadığı tartışmalarını gündeme getirdi. Serbest dolaşımın askıya alınması ve medikal malzemelerin AB içerisinde yer alan ülkeler tarafından paylaşılmaması Birlik karşıtı fikirlerin güçlenmesine neden oldu. Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic’in “Avrupa dayanışması sadece kağıt üstünde” ifadeleri Birliğin Koronavirüs salgını sonrası dönemdeki durumunu işaret eden en açık gösterge oldu.1 Çin, Küba ve Türkiye gibi devletlerin Sırbistan ve İtalya’ya medikal malzeme konusunda yardımcı olması ise Birlik içerisindeki konvansiyonel siyaset tarzında derin bir yarılma oluşturdu.
Koronavirüs sürecinde sosyal medya odaklı ne tür manipülasyonlar yapılmaktadır? Dünyada virüsün medyatikleşmesi ve ülkelerin tutumu nasıldır? Koronavirüsle mücadelede sosyal medya şirketleri ne tür önlemler alıyor? İnfodemi ile mücadelede neler yapılmalı?
Tüm bu gelişmelerin ardından yorumların iki eksen üzerinde şekillendiği görülmektedir: İlki uluslararası kurumlar ve bölgesel yapıların itibarını kaybedeceği ve yeni dönemde daha korumacı ve içe kapanık siyaset tarzının egemen olacağıdır. İkinci görüş ise yeni dünya düzeni olarak adlandırılabilecek bir yapısal dönüşümün ancak siyaset, ekonomi ve toplumsal alanda oluşabilecek derin kırılmalarla mümkün olabileceği dolayısıyla Koronavirüsün henüz bu denli bir yapısal dönüşümü mümkün kılabilecek bir etki oluşturmadığıdır. Hiç kuşkusuz yeni dünya düzeni birtakım farklılıkları mümkün kılacaktır.2 Fakat yüzyıllardır...
PDF Dosyası için tıklayınız